Takip pıtırcıkları

7 Haziran 2017 Çarşamba

Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye, endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın, altının üstünden daha iyi olmayacağını**


** Böyle diyor Şems-i Tebrizi umarım, bunaldım

`TRABZON`
Trabzon`u gezmeye de giderim umarim,  fazlasiyla guzel Havaalani hayatimda gordugum en korkunclu ve heyecan verici bir havaalani Denizin, sehrin,  koprunun icinde.
Kalkanoğlu pilavı tarihçesi

1853'te Osmanlı-Rus savaşı sırasında Osmanlı ordusu Trabzon limanı vasıtası ile Trabzon'da toplanır ve bu arada Kars, Ardahan, Ağrı, Batum ve Kafkasyadaki cephelere buradan ihtiyaç maddeleri ve erzak dağıtımı yapıldı. osmanlının birçok probleminin olduğu bu dönemde ordunun en çok sıkıntısını cektigi şeyler yiyecek ve giyecek idi... yiyecek olarak askere hergün ancak pilav-hoşaf ve ekmek verebiliyordu. bu durumu gören o zamanki Trabzon valisi Osman efendi, padişah'tan çok iyi bir pilavcı başı ister. padişah daha evvel tanıdığı ve pilavını çok sevdiği çarşıbaşı ilçesine bağlı kadıköy'de ikamet eden kalkanoğlu lakaplı Süleyman ağa'dan Trabzon'a gelmesini ister. zaten Türk sofrasında pilavın vazgeçilmez bir yeri vardır. bundan sonra, Trabzon'da toplanan ve cepheye giden askere devamlı pilav yapan kalkanoğlu Süleyman ağa'nın pilavını çok beğenen vali Osman Bey'in bu pilavdan ümmetim de yemeli demesi üzerine pazarkapı mevkiinde halka pilav dağıtmak için bir aş evi açılır. halka bedava pilav-hoşaf dağıtılır. vali birgün aşevini ziyaret eder ve dağıtım sisteminden rahatsız olur. Süleyman aga'ya dönerek "Süleyman ağa pilavın böyle dağıtılması adil değil o nedenle halka pilavı eşit miktarda vermek için terazi ile tartarak verin" diye emir vermiştir.

O günden bugüne terazi ile tartılarak verilen pilav 1854 kırım harbinin sona ermesinden sonra Süleyman ağa halkın baskısı ile aynı mevkide kalkanoğlu pilavı adı altında yine profesyonel olarak pilav yapmaya devam etmiştir. nesiller boyu hayatiyetini devam ettirerek sadece pilav ve hoşaf satışı yapan kalkanoğlu pilavı lokantasında 1856 yılından beri aynı mevkide satış yapılmaktadır. (dedelerimizden bizlere intikal eden bilgi budur.) 

afiyet olsun.

                                                başka yerde subemiz yoktur..
Cok üzdün beni 27!
Iyi dostlar mutluluk sebebi~

Soguk bir havada acik hava gosterisi nedir? 
Ferhan Şensoy'un 7 Mart 1987'den beri aralıksız oynadığı tek kişilik gösterisi, gündelik herhangi olayların mizah penceresinden aktarilmasi

23 Mayıs 2017 Salı

Tirilye / Trilya- Fazla Yakın Çok Uzak- İstanbul

 Bugünlerde ve son 5 yıldır hayatımın özeti....
 Bursa'ya yıllardır gider dururum ancak halen bile okadar fazla gitmediğim noktası varki Bursa kesinlikle size farklı güzellikler sunan tarihi bir şehir. Ancak beni son dönemde pek bu tarz yerler şaşırtmamaya başladı. Trilye sakin güzel ama fazlası değil bence.
Farklı kültürler, ilişkiler falan. İzlensede olur izlenmese de kayıp değil.
 İstanbul Avcılar'a giderseniz mutlaka Atatürk Evi'ne uğrayın. Burası Selanik'e kadar gidemeyenler için  yapılmış bir yer. Atatürk'ün evini görmek üzere tıpatıp Selanik'teki evin aynısı, fakat yaşanmışlık olmayan bir Atatürk Evi.

8 Mayıs 2017 Pazartesi

Nehir, Ma vie de courgette

Nehir; Uzun zamandır gitmek istediğim bir oyundu, oyunculuk mükemmel. Kesinlikle izlemeye değer.
Ma vie de courgette (Kabakçığın Hayatı) ; Güzel bir animasyon ama çocuklara uygun değil.
Ah nazar, ah göz ve negatif enerjiniz alın gidin canım.

16 Nisan 2017 Pazar

Benim Adım Feridun.

Çağan Irmak filmleri içerisinde en saçma olanı sanırım ben pek sevmedim. Evde projeksiyon keyfi ama kesinlikle mükemmel.

Buralar Hep Buda Hep Peşte, BUDAPEŞTE.

Bazı hayallerimize dikkat edip ayrıntılandırmak gerek, son dönemde sürekli BUDAPEŞTE'ye gitsem diyip duruyordum. Ben bu şehri çok sevdim tekrar gidip gezmek dolaşmak keyfini çıkarmak istiyorum. Halen Budapeşte'ye gitmediyseniz mutlaka listenize ekleyin ve ötelemeyin. Rahatlıkla yürüyerek gezilebilecek bir şehir burası. Heykelleri çok tatlı, sevimli bir yer burası.

25 Mart 2017 Cumartesi

"G@ziantep Diyarları"

Gaziantep'e ilk kez gittim ve gerçekten inanılmaz beğendim,huzurlu tarihi ve bence insanı her anlamda besleyebilen bir yer burası.
Havaalanından inince Havaşlar ile merkeze,otogara ulaşabilirsiniz. İbis otel kalmak için ideal yerlerden iş nedeniyle gittiğim ve gezemediğim için kesinlikle bir haftasonu gezmek için yeniden gitmek istiyorum. Oyuncak müzesi sokağı inanılmaz farklı ve huzurlu. Bayazhan'ın ışıklandırması da ayrıca güzel. Tahmis kahvesi'nin de bukadar meşhur olması boşuna değil.Uğranması gereken yerlerden. Taksi pahalı da değil ucuzda ama şehrin heryerinde hemen ulaşmak mümkün.
Hemen geldim yazdım kendime söz veriyorum bazı konularda, zaman geçiyor, yoruluyoruz ama zorluyorum kendimi birşeyler yapmak için.. Mutlaka gidin. Sizde gezmek görmek içinde yorgunlukta sınırlarınızı zorlayın.

20 Mart 2017 Pazartesi

Kırmızı Saçlı Kadın. Batısından doğusuna...

"Uzun bir süre kimseyle konuşmadım; içime döndüm. Dünya ile arama uzaklık koydum. Dünya güzeldi, içim de güzel olsun istedim. İçimde bir suçluluk, hatta kötülük yokmuş gibi yaparsam, yavaş yavaş kötülüğü unuturdum.Böylece hiçbir şey olmamış gibi yapmaya başladım. Hiçbir şey olmamış gibi yaparsanız ve gerçekten de hiçbir şey olmuyorsa, hiçbir şey olmaz sonunda" (SYF89).

Doğusundan batısına bu aralar, yorucu ama şükür. Uzun zamandır elimde dolanan kitap  ve sonunda bitirebildim. İlk okuduğum Orhan Pamuk kitabı aşırı sevemedim. Pek bir şey yapmaya zamanım kalmıyor uzun zamandır, uyuşukluğunda etkisi var .Huzur ne güzel ve önemli her gün daha da anlıyorum. Biraz hobilere yönelsem iyi gelir, buraları da boşlamamam gerek, iyi gelen şeyleri bırakmamak..