Takip pıtırcıkları

30 Ocak 2011 Pazar

koleksiyoncu


Şunu belirtmem gerekir ki kitabın sonunu hiç böyle hayal etmemiştim cinayet romanına dönüştürdü olayı tam anlamıyla ne biliim farklı bi son olmalıydı ya kitabın hem erkek hem kadın bakışından aynı olayları farklı bakış açılarından ele alması çok hoştu ama!
Antikaydı ama bir koleksiyona yakışmayacak cinsten
Yürüdüğü gibi konuşuyordu
Su beden için neyse amaçta zihin için odur.
Birini tanımak insanı  ister istemez o kişiye yakınlaştırır
Sesine katlanırsın ve başka seçim şansın olmadığından konuşursun  ama önemli olan ne söylediğindir.
Yağmur rengi öldürür.
Geçmiş yok gelecek yok yoğun ve derin şimdiki zaman yalnızca.Bir şeyin yüreğine ulaşıldığında hep ve her zaman her yerde hüzün bulunacağı duygusu
sayfa201
kadın gücü...BEdensel olarak onlardan daha zayıfız ama onlardan daha kuvvetliyiz onların acımasızlıklarına dayanabiliyoruz onlar bizimkine dayanamaz.(tabiykide miranda nın sözleri)
Son günlerde paylaştığım yazılara bakıyorumda ne kadar duygusal wıcık wıcık şiirler sözler ama ben sewiyorum hayata uygulanmasa yüzeysel olsa çoğu şey daha az acı wersede bunları öğrenmek istiyorum.Son 3 aydır aklımda gezinen soru ben ne yapıcam ne işle paramı kazanıcam ve ne katabilicem bi yereki bunun karşılığında bişi alıcam çok garip geliyo bu bana kimi zaman hiç bir başarı elde edemediğimi düşünsemde (ki bunun doğruluk payınıda somut hiç bir başarının olmaması gösteriyor.) gerçekten hedeflerimi yapamadıktan sonra mutlu olamıycam bundan eminim okulum bitene kadar dili halletmek ortalamamı en azından mastera başwurabilecek dereceye getirmek kendimi fiziksel olarak saç olabilir bir değişiklik yapmak çoğu filmi bitirmek çoğu kitabı  okumak istiyorum en korktuğum şey 30 yaşına gelmiş çocuk yapmaya karar vermiş ama hedeflerini gerçekleştirememiş kendini sewmeyen bir insan olmak.Hayatın ozamanalarında da en yakın arkadaşımı istiyorum yanımda ailemi tabiykide bide işte tam burda mutlu olucam ..

sevgilerde

SEVGİLERDE

sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı
bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı
siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi
gizli bahçenizde
açan çiçekler vardı
gecelerde ve yalnız
vermeye az buldunuz
yahut vakit olmadı
                       Behçet necatigil

29 Ocak 2011 Cumartesi

27 Ocak 2011 Perşembe

aklımda bulunsun


yapılması gereken okunamsı gereken okadar çok kitap var ki.Bu filmide ilk kez duydum izlemem gerk!

ola bauer,philippe djian,tolstoy okumam gerek

"...neredeyse tum umudumu yitirmistim, dunyaya karsi duydugum tiksinti ona karsi duydugum sevgiyi bastirmisti, kimi zaman tum bir gun tek sozcuk soylemeden oylece kaliyordum, bellegim artik cocuklugumla ilgili olarak cok uzaklara gitmiyorudu, en ufak bir seyle egleniyordum; olaylarin ozune gittiginiz zaman sizi saran o derin, esritici, korkunc yalnizliga daha once bir goz atmistim, fazla konusan insanlar canimi sıkıyorlardı..."eşiktekiler- philippe djian

bizim bayramı çocuklara dewredeli çok düşünür oldum

Gerçekten sıkıcı boğucu katlanılmaz dönemlerim oluyo kabul ama bi şekilde yine bununla başa çıkmaya çalışıyorum gerçekten pollyanacılığı başarabilen insanlardanım.Film izleyesim kitap okuyasım geldi en azından buna seviniyorum benim için nabız atışları başladı demektir.Sanırım bide okulun olmaması bunda çok etkili babacığımı çok özledim izmiri ewimi :(


"tıpkı ne olduğuna tam karar verilemeyen bu ara renk gibi, ara durumlar, ara duygular, belirsizlikler, bulanıklıklar yok mudur herkesin içinde, hayatında, seçimlerinde? insan kendine bile tanımını tam yapamadığı, çoğu kez istese de yapamayacağı duygular, durumlarla iç içe yaşamaz mı? her şeyin niyesini, nasılını o kadar bilerek mi yaşıyoruz sanki?"

"nedenini bilmeden ağladıklarımızın içimizden hiç gitmediğini artık biliyorum." MURATHAN MUNGAN

into the wild



bu filmi uzun süredir merak ediyodum ve filmi sürekli otostop çeken bi çocuğun macerası die tahmin ediodum.nasıl hayal ettiysem farklı bi film ama öle izlemeseydim olmazdı tarzı deildi..Kronolojik olarak kemerine olayları kazıması çok tatlıydı

Her şeyi gerçek adıyla söyle!
bazı insanların sevgiyi haketmediklerini düşünüyorum yani boş alanlara doğru sessizce yürüyorlar ve geçmişle aralarındaki uçurumu kapatıyorlar.
İnsanın hayatta güçlü olması önemli deil güçlü hissetmesi önemli..
EĞER HAYATIN MANTIK TARAFINDAN YÖNETİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜRSEK YAŞAMA İHTİMALİNİ YOKETMİŞ OLURUZ(rafting yapıldıktan sonra sölenen cümle)
İnsanlar birbirini kaybettiğinde dahada yumuşuyor:(
Mutluluk neydi?komşuna duyduğun sevgi ,doğa ve bunlardan daha önemlisi bir eş bulmak sanırım mutlulukta ewrensel bi kawram:)
bir eş bulmak  bir erkeğin kalbi başka ne isterr?.

24 Ocak 2011 Pazartesi

eldiven schiller



Hangisini tercih ederdi acaba, unutulmaz bir roman kahramanı olmayı mı, yoksa korkusuzca seven ve sevilen mutlu bir aşık olmayı mı?
Siz hangisini seçerdiniz?
Hayat seçimlerle dolu ve Pascal'ın dediği gibi "her seçim bir kaybediştir," bir şeyi seçer, bir başka şeyi kaybedersiniz.
Ya da hiçbir şeyi seçemez ve her şeyi kaybedersiniz.
Bu da bir seçim... Bir şeyi seçip bir başka şeyi kaybetmek mi, hiçbir şeyi seçmeyip her şeyi kaybetmek mi?
Zırhlarımız, korkularımız, savunmalarımız, hesaplarımız bizi hep bir şeyi seçmemeye götürüyor, aklımız "öbürünü kaybetmemeliyiz" diyor... Ve en akıllı, en güç, en zırhlı, en hesaplı olduğumuz zamanda, her şeyi kaybediyoruz, en çok istediğimiz bizden en uzağa düşüyor.
Kendi seçimimizi yapamadığımız için de insanları sınayıp duruyoruz.
Eldivenlerimizi aslanların arasına atıp "Beni seviyorsan onu getir," diyoruz.
Bir eldivene bir aşk gidiyor.
Nietzsche, "Tanrıyı ve insanları denemeyin," diyor.
Schiller, eldiven şiirini yazıyor.
Peçorin, Anna Karenina'yı sevmiyor.
Anna Karenina, aşık olmayı hayatıyla ödüyor....

23 Ocak 2011 Pazar

umut




Taşınmak,sınav,yeterlilik,para bir sürü problem ve gerçekten yoğunluk,resimdekilerin hiç birini oluşturamayacağımız bir evde olsa merkezi bir yerlere taşınmak güzel umarım her şey istediğimiz gibi olur ama parasal konuların ciddi problem olduğu şu günlerdeki yoğunluktan ölmek üzereyim sanırım

22 Ocak 2011 Cumartesi

^^tolstoy^^

^^Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır.^
            ^^ Her şey beklemesini bilen kişiye kendiliğinden gelir.^^
^^ İnsanlara en adil şekilde dağıtılan nimet akıldır. Çünkü kimse aklından şikayetçi değildir.^^

18 Ocak 2011 Salı

şimdi sen gidiyorsun ya..

 
şimdi sen gidiyorsun ya herkes sana benzeyecek,
her yanımdan geçenin yüzünde seni göreceğim.
 her günaydın diyen sen olacak.
her yüzüme bakanda senin sıcaklığını hissedeceğim.
 her gördüğüm resimde seni göreceğim,
 her duyduğum şarkı sanki sana yazılmış gibi gelecek bana
bakarsın belli mi olur bende sana şarkılar yazarım...
şimdi sen gidiyorsun ya
arkana bile bakmadan her arkasını dönüp yoluna devam edende seni hatırlayacağım.
sadece sen olacaksın çevremde gezen insanlar..
şimdi sen gidiyorsun ya herkes sana benzeyecek
 sen geri gelene kadar...


Yılmaz ERDOĞAN

14 Ocak 2011 Cuma

renksiz hayaller

Bazı şeylerin bukadar imkansız olmasına lanet olsun!
İşkenceyi arttıran umuda lanet olsun!Fazlasıyla olmuycak bişey olduğunu bilmek daha acı yine kanı çekilmiş insan moduna geçtim inanılmaz halde katlanılmaz bi insan oldum.

13 Ocak 2011 Perşembe

kafaları yering!

MÜKTESEBAT:Kazanım,edinilen kazanılan bilgi anlamına gelmekteymiş.AB süreçlerinde pek çok geçen söz
(avusturalyada bir şarap markası)

Ders çalışmaya bu saatte başlamak ne kadar mantıklı bilmiyorum ama fena halde tırsıyorum gelenler geldi.Bunun dışında kendime söz werdim artık her olayı kapattım beklentilerimide bazı şeyleri nasıl görmezlikten gelmişim bu kadar silkinme zamanı .
Derslerim iyi olsa hiç bişey umrumda değil sanırım bu sıkıntım ondanmış:S

12 Ocak 2011 Çarşamba

İnsanoğlu çok derin bir varlıktır.Ben tanrı olsaydım bu kadar derin yaratmazdım
DOSTOYEVSKİ

11 Ocak 2011 Salı

BLOGUMUN 1.YILI:)




1Yıl olmuş yazmaya başlayalı,  çok kısa bi zaman aslında ama neler neler geçmiş bu süreçte bu mumları üflüyorum ve blogumun doğum günününde de bi dilek tutuyorum.:) Blog yazmamı sağlayan çikoma teşekkürü bir borç bilir yine onu pek çok sewdiğimi yinelerim.Pastalardan biri onun için..:p
http://www.dailymotion.com/video/x7clvp_oya-bora-ara-beni-90-lar_music final dönemi şarkımı buldum .Sözleri biraz ezik olsada.Şarkının giriş kısmı tam orgla çalınası eğlenilesi nasıl bu şarkıyı çalabilmek istedim anlatamam!

9 Ocak 2011 Pazar

romance&cigarettes ^^(bright star)^^ bu filmi islemem gerek hakan günday okumam gerek koleksiyoncuyu bitirmem gerek..merak merak

8 Ocak 2011 Cumartesi

kendime yeni bir ben lazım!

İnanılmaz bir stres warki anlatamam genelde rahat bi insanım hırslıda deilim ama bu yıl gerçekten daha önemli we derslerim kalırsa birsürü sorun inanılmazz! Çok sıkıldım gerçekten ortamımdan insanlardan gecenin bu saatinde gördüğüm fotoğraflarla bazı şeylerin ciddiyetine wardım ben ne yapıyorum timing denilen şeyin kaderle aynı şey olup olmadığını sorguluyorum.Sürekli hep güzel bi şeyler olsun hayatım derslerim yoluna girsin derken şu anı mahvediyorum okul bitsin diye okadar çok istiyorumki anlatamam işte bu sırada ders çalışmayı göz ardı ediyorum sanırım.Bazen gerçekten şımarık bi insan olduğumu düşünüyorum ailem,ablam benim için ne kadar çok şey yapıyo benim yaptıklarım saçmalık kendimden hiç hoşnut deilim o kesin geç uyanmalarım umursamaz tawırlarım rahatlığım,okul hayatımın berbat olması insanlarla iletişimdeki sorunlarım, ne konuşcağımı bulamamam benim sorunum kendimle bunları çözersem ne aradığımı bulursam anca mutlu olucam yoksa sürekli saçma sapan gidicek sanırım böle....Kendimi inanılmaz yenilemek değiştirmek istiyorum mesela buna geçende insanlara slm wermekle başladım en azından tanıdığım insanları görünce kafamı çewirmenin kaplumbağa gibi kafamı kabuğuma çekmenin ne kadar ilkel bi şey olduğunu anlamam gerek derslere asılmam gerek.gerçekten fazlasıyla eksik yönüm war bunları tamamlamam gerek okunan kitap izlenen film geçen üniversite hayatının bi katkısı kendini geliştirmek biraz ağırda olsa kendini yontmaksa kendinden emin güweni tam ama aynı zamandada işte bu eksiklerimi tamamlıyarak gelişmem gerek daha çok yol katetmek gerek...(özeleştiri iidir candur)

git başımdan finaller...

aysel git başımdan
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum.
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum.

benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
dağıtır gecelerim sarışınlığını
uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
aysel git başımdan ben sana göre değilim.
benim icin kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
yanlış şehirlere götürür trenlerim.
ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
aysel git başımdan ben sana göre değilim.
ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.

sevindiğim anda sen üzülürsün.
sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
sakın başka bir şey getirme aklına.
aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
aysel git başımdan seni seviyorum...

5 Ocak 2011 Çarşamba

işte öle bi şey!

Okul hayatımın düzgün olması ve sağlık dışında bişi istemiyorum artık gerçekten düne göre neden berbat olduğumu anlamak zor değil aslında olayları yeni idrak edip deli cesaretinden sıyrıldıktan sonra geri kalan şeyin sadece ve sadece imkansızlık olduğunu anladım.Ders çalışcak zaman sürekli uykumun gelmesi ne kadar normall?Okulun biran önce bitmesini istiyorum.

2011


-AŞK: iki insanın bilinçlerini birleştirme çabasıdır.Boşuna bir çaba, çünkü insan kendi bilincine mahkumdur.
-Birini sevmeye  koyulmak başlı başına bir iş, bir girişimdir. Güç ister, yürek ister, körlük ister. Hatta başlangıçta öyle bir an vardır ki uçurumun üstünden sıçramak ister; düşünmeye kalkarsan aşamazsın onu.
-En büyük günah pişmanlıktır.(Jean Paul Sartre)

hayat yine garip çok zor geliyo bazı şeyler .Bu arada günün anlam ve önemine uygun Çikomun yeni yıl hediyelesine hayran kaldım uzun süredir istiyodum bunları..